29 Ocak 2013 Salı

Betty Blue





Betty güzel ve çekici bir bayandır, şans eseri zorgla tanışır ve aralarında cinsel yönden başlayan bir ilişki daha sonra büyük bir aşka dönüşür. betty'nin hamile kalıp çocuğunu düşürmesiyle betty hırçınlaşır, kendine ve etrafındakilere zarar vermeye başlar.

Limon Ağacı





Bu ironik ve iyimser dramın kahramanı, limon ağaçlarını korumak için İsrail devletiyle mücadeleden sakınmayan Filistinli bir dul kadın, Selma. Duvarın İsrail tarafına İsrail savunma bakanı bir villa inşa edince, Selma’nın limon bahçesi, ulusal güvenliği tehdit eden bir unsur olarak tanımlanır ve yıkılmasına karar verilir. Hakkını ve limon ağaçlarını korumak için elinden geleni esirgemeyen Selma, tuttuğu avukata âşık olup, bir de üzerine davası uluslararası bir hadiseye dönüşünce her şey karmakarışık olur.

27 Ocak 2013 Pazar

Michel Gondry’nin “Günlerin Köpüğü” uyarlamasından ilk fragman



Boris Vian’ın klasik romanı “L’Ecume des jours” (Günlerin Köpüğü) Michel Gondry’nin elinde hayat bulacak. Colin ile Chloe’nun trajik aşkını anlatan roman, birçok özelliğiyle “sinemaya aktarılması olanaksız” bir yapıt olarak biliniyor.
Ancak Gondry’nin farklı teknikleri ustalıkla kullandığını düşündüğümüzde “Yaparsa Gondry Yapar!” demekten kendimizi alamıyoruz.
Filmle ilgili tek gelişme Gondry değil. 2012 mart ayında çekimlerine başlanacak filmin başrolleri de belli oldu. Filmde Colin ve Chloe’yu Romain Duris ve Audrey Tautou canlandıracak.

İşte filmin ilk fragmanı

Gece Ve Pisiler Nocturna




Yetimhanede büyüyen Tim için geceler gündüzlerden farklıdır. Yıldızların ışığı onun karanlık korkusunun tek ilacıdır. Bir gece, korkusu onu yetimhanenin çatısına götürür ve Tim en sevdiği yıldızın yok olduğunu fark eder. Ne yazık ki bu sonuncusu da olmayacaktır.
Tim, Kedi Shepherd isimli, kendi sadık kedisi Tobermory ile birlikte onun koruyucusu olacak garip bir karakterle karşılaşır. Shepherd geceleri çocukların rahatça uyuyabilmelerini sağlamaya çalışmaktadır. Ancak Tim’in uyumaya niyeti yoktur. En sevdiği yıldızına dünyada her şeyden daha çok ihtiyacı vardır ve onu tekrar gökyüzünde parlarken görmek için ne gerekiyorsa yapacaktır.
Tim, Shepherd’ı gecenin koruyucusu Moka’ya gitmeye ikna eder ve yıldızları tekrar gökyüzüne getirmek için birlikte Moka’ya yalvarırlar. Moka bu ricayı kırmaz.
Böylece Tim, Shepherd ve Tobermory yüzlerce çeşitli yaratığın geceyi bildiğimiz şekliyle oluşturmaya çalıştığı dünya olan Nocturna’da zamana karşı yarışmaya başlarlar.
Ancak kahramanlarımız yavaş yavaş geceyi ve Nocturna sakinlerini tehlikeye atan bir tehdit olduğunu ve bütün bunlara bilmeden Tim’in neden olduğunu fark ederler.

26 Ocak 2013 Cumartesi

Fransa'nın en prestijli ödülleri "Cesar" Adayları






EN İYİ FİLM 
Farewell, My Queen
Amour
Camille Redouble
In The House
Rust & Bone
Holy Motors
What’s In A Name
EN İYİ YÖNETMEN 
Benoît Jacquot, Farewell, My Queen
Michael Haneke, Amour
Noémie Lvovsky, Camille Redouble
François Ozon, In The House
Jacques Audiard, Rust & Bone
Leos Carax, Holy Motors
Stéphane Brizé, Quelques Heures De Printemps
EN İYİ KADIN OYUNCU 
Catherine Frot, Les Sauveurs Du Palais
Marion Cotillard, Rust & Bone
Noémie Lvovsky, Camille Redouble
Corinne Masiero, Louise Wimmer
Emmanuelle Riva, Amour
Léa Seydoux, Farewell, My Queen
Hélène Vincent, Quelques Heures De Printemps
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Jean-Pierre Bacri, Cherchez Hortense
Patrick Bruel, What’s In A Name
Denis Lavant, Holy Motors
Vincent Lindon, Quelques Heures De Printemps
Fabrice Luchini, In The House
Jérémie Rénier, Cloclo
Jean-Louis Trintignant, Amour
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU 
Valérie Benguigui, What’s In A Name
Judith Chemla, Camille Redouble
Isabelle Huppert, Amour
Yolande Moreau, Camille Redouble
Edith Scob, Holy Motors
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Samir Guesmi, Camille Redouble
Michel Vuillermoz, Camille Redouble
Benoit Magimel, Cloclo
Claude Rich, Cherchez Hortense
Guillaume de Tonquedec, What’s In A Name
EN İYİ KADIN YENİ YETENEK 
Alice de Lencquesaing, Au Galop
Lola Dewaere, Mince Alors!
Julia Faure, Camille Redouble
India Hair, Camille Redouble
Izia Higelin, Mauvaise Fille
EN İYİ ERKEK YENİ YETENEK
Félix Moati, Télé Gaucho
Kacey Mottet Klein, Sister
Pierre Niney, Comme Des Frères
Matthias Schoenaerts, Rust & Bone
Ernst Umhauer, In The House
EN İYİ ORİJİNAL SENARYO
Bruno Podalydès, Denis Podalydès, Adieu Berthe – L’Enterrement De Mémé
Michael Haneke, Amour
Noémie Lvovsky, Maud Ameline, Pierre-Olivier Mattei, Florence Seyvos, Camille Redouble
Leos Carax, Holy Motors
Florence Vignon, Stéphane Brizé, Quelques Heures De Printemps
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
Lucas Belvaux, 38 Witnesses
Gilles Taurand, Benoît Jacquot, Farewell, My Queen
François Ozon, In The House
Jacques Audiard, Thomas Bidegain, Rust & Bone
Matthieu Delaporte, Alexandre de la Patellière, What’s In A Name
EN İYİ KOSTÜM
Christian Gasc, Farewell, My Queen
Pascale Chavanne, Augustine
Madeline Fontaine, Camille Redouble
Mimi Lempicka, Cloclo
Charlotte David, Populaire
EN İYİ SANAT YÖNETİMİ 
Katia Wyszkop, Farewell, My Queen
Jean-Vincent Puzos, Amour
Philippe Chiffre, Cloclo
Florian Sanson, Holy Motors
Sylvie Olivé, Populaire
EN İYİ ANİMASYON
Edmond Etait Un Ane, Franck Dion
Ernest Et Célestine, Benjamin Renner, Vincent Patar, Stéphane Aubier
Kirikou Et Les Hommes Et Les Femmes, Michele Ocelot
Oh Willy, Emma De Swaef, Marc Roels
Zarafa, Rémi Besançon, Jean-Christophe Lie
EN İYİ İLK FİLM
Augustine, Alice Winocour
Comme Des Frères, Hugo Gélin
Louise Wimmer, Cyril Mennegun
Populaire, Régis Rosnard
Rengaine, Rachid Djaidani
EN İYİ BELGESEL
Bovines Ou La Vraie Vie Des Vaches, Emmanuel Gras
Duch, Le Maître Des Forges De L’Enfer, Rithy Panh
Les Invisibles, Sébastien Lifshitz
Journal De France, Claudine Nougaret, Raymond Depardon
Les Nouveaux Chiens De Garde, Gilles Balbastre, Yannick Kergoat
EN İYİ ORİJİNAL MÜZİK
Bruno Coulais, Farewell, My Queen
Gaëtan Roussel, Joseph Dahan, Camille Redouble
Philippe Rombi, In The House
Alexandre Desplat, Rust & Bone
Rob, Emmanuel D’Orlando, Populaire
EN İYİ KISA FİLM 
Ce N’est Pas Un Film De Cow-Boys, Benjamin Parent
Ce Qu’il Restera De Nous, Vincent Macaigne
Le Cri Du Homard, Nicolas Guiot
Les Meutes, Manuel Schapira
La Vie Parisienne, Viencent Dietschy
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ 
Romain Winding, Farewell, My Queen
Darius Khondji, Amour
Stéphane Fontaine, Rust & Bone
Caroline Champetier, Holy Motors
Guillaume Schiffman, Populaire
EN İYİ KURGU
Luc Barnier, Farewell, My Queen
Monika Willi, Amour
Annette Dutertre, Michel Klochendler, Camille Redouble
Juliette Welfling, Rust & Bone
Nelly Quettier, Holy Motors
EN İYİ SES 
Brigitte Tallandier, Fançis Wargnier, Olivier Goinard, Farewell, My Queen
Guillaume Sciama, Nadine Muse, Jean-Pierre Laforce, Amour
Antoine Deflandre, Germaine Boulay, Eric Tisserand, Cloclo
Brigitte Tallandier, Pascal Villard, Jean-Paul Hurier, Rust & Bone
Erwan Kerzanet, Josefa Rodriguez, Emmanuel Croset, Holy Motors
EN İYİ YABANCI FİLM 
Argo
Bullhead
Laurence Anyways
Oslo, 31 August
The Angels’ Share
A Royal Affair
A Perdre La Raison

Laurence Anyways







Çocukluğundan beri içinde gizli kalan kadın giyim arzusunu artık bastıramayan Laurence ve her ne olursa olsun kendisine destek olan kız arkadaşı Fred’in (Suzanne Clement) yaşadıklarını anlatıyor.

Charlotte Gainsbourg






Aşklarıyla efsaneleşmiş Serge Gainsbourg-Jane Birkin ikilisinin kızları Charlotte Gainsbourg, sanatçı bir aileden geliyor olmanın avantajlarını da kullanarak,henüz 13 yaşındayken, “Paroles et musique” filmiyle sinema dünyasına girdi.Bundan bir yıl sonra babasına eşlik ettiği ve özellikle klibiyle büyük yankı uyandıran 'Lemon Incest' şarkısıyla tüm Fransa’da dikkat çekti. Aynı yıl,usta Fransız yönetmen Claude Miller’ın “L’Effrontée” filmiyle César Film Festivali’nde 'Gelecek Vaat Eden Aktris Ödülü'nü aldı. İngilizce çektiği ilk filmi “The Cennet Garden”la uluslararası piyasaya açılan Gainsbourg, üç yıl sonra William Hurt’la birlikte başrolünde yer aldığı “Jane Eyre” ile sadece Fransa'da değil,tüm dünyada tanınan bir aktris haline geldi.Aynı zamanda müzisyen kimliğiyle de dikkat çeken Gainsbourg, uzun süredir Fransız yönetmen-oyuncu Yvan Attal’la birlikte ve ülkemizde de vizyona giren 'Ma Femme Est Une Actrice” adlı filmin başrolünü Attal'la paylaşıyor. Filmlerinin ve müziğinin yanı sıra,kendine has karizmasıyla moda dünyasında da çok konuşulan isimlerden.




Rüya Bilmecesi The Science of Sleep






“The Science of Sleep”, sürekli rüya görme halinde olduğu için gündelik hayatı altüst olan Stephane Miroux (Gael Garcia Bernal) adlı eksantrik bir gencin beyninin içinde gelişen eğlenceli bir romantik komedi fantezisidir.
Uyku halindeyken “Stephane TV”nin karizmatik sunucusudur. Kartondan yapılma kameralar karşısında “Uyku Bilimi” hakkında yorumlar yapar. Gerçek yaşamındaysa Paris’teki bir takvim yayıncılık şirketinde sıkıcı bir işi vardır. Aynı apartmanda karşı dairede yaşayan Stephanie (Charlotte Gainsbourg) adlı güzel kıza ilgi duyar. Stephanie ilk anda Stephane’den etkilendiği halde sonradan çocuksu tavırlarını ve gerçeklikle zayıf bağlantısını görünce kafası karışarak uzaklaşır.
Stephane’ın kaba kişilikli bir insan olan iş arkadaşı Guy (Alain Chabat), bu işin çözümünün karşıt cinste olduğu önerisinde bulunur ama Stephane onun öğütlerini dinleyemeyecek kadar bulutların üzerindedir. Stephanie’nin kalbindeki sırları uyanıkken çözmeyi başaramayan Stephane, cevaplarını rüyalarında aramaya başlamıştır.
Sınır tanımayan yaratıcılığa dayalı ödüllü filmlerin (Eternal Sunshine of the Spotless Mind), müzik videolarının ve reklam filmlerinin yaratıcısı Michel Gondry’nin senaryosunu yazıp yönettiği “The Science of Sleep”; mukavva tüpler, selofan bantlar ve sınırsız hayal gücüyle şekillenen “kes-yapıştır” harikalar ülkesine tuhaf ötesi bir yolculuğu anlatır.


Sahte Gelin Prete-moi Ta Main




Luis Costa, başarılı bir parfüm tasarımcısıdır. Yakışıklıdır, ve bekardır. İstediği herkesle flört eder ve yalnızlığyla mutludur. Luis’in bu mutlu hayatı annesi ve 5 kız kardeşinin onun evlenme vaktinin geldiğine karar vermesi ile son bulur. Ailesini karşısına almaktan oldukça çekinen Luis’in aklına bir fikir gelir. Ailesine nişanlısı olarak tanıtacağı mükemmel bir kadın bulacaktır ve bu oyun için ona para ödeyecektir. Düğün gününde, sahte gelin, Luis’i terk edecektir. Böylece ailesi onun için üzülecek ve bir daha evlilik lafı etmeyecektir.

21 Ocak 2013 Pazartesi

Yaşam Savaşı La guerre est déclarée / Declaration of War




Roméo ve Juliette iki genç oyuncudur. İlk görüşte birbirlerine aşık olurlar, beraber yaşamaya başlarlar ve bir çocukları olur. Başta Adam'ın bazı huyları onlara garip gelse de üstünde durmazlar, onun normal bir çocuk olduğunu iddia ederler. Ama kısa süre içerisinde gerçeği kabullenmek zorunda kalırlar. Zira Adam'a beynindeki bir tümörden dolayı kanser teşhisi konmuştur. Şimdi genç çift hastalığı kabul edip ona ve çocuklarının ölümüne karşı canla başla bir savaşa girişeceklerdir...
Valérie Donzelli ve Jérémie Elkaïm’in kendi yaşadıklarından yola çıkarak çektikleri filmin dünya prömiyerini geçtiğimiz sene Cannes Film Festivali'nde yapılmıştı.

Donoma




Bir öğretmen sınıfındaki tembel öğrenciyle karmaşık bir ilişkiye girer ; aşkta umduğunu bulamayan genç bir kadın bilinçli ya da bilinçsiz tüm seçim kriterlerini hiçe sayarak  ilk önüne gelenle tam anlamıyla çıkmaya başlar ; son hikaye Hıristiyan dini ile ilgili sorular soracak agnostik bir genç kızı sahneye koyar. Tüm bu sorgulamaları sırasında son derece inançlı ama marjinal bir genç adamla tanışacaktır. Bu birbirlerinden bağımsız hikayeler keşişiyor ve filme adını veren güneşin doğuşu ile sembolize ediliyor: Donoma (Gün burada).

BANA KENDİNDEN BAHSET




40 yaşındaki Mélina Fransa'nın en ünlü sesidir. Radyo programında insanların duygusal ve cinsel sorunlarına tabulardan uzak, esprili ve pervasız cevaplar vermektedir. Sesini herkes tanır ama kimse yüzünü görmemiştir. Kimseyle görüşmemekte, zengin muhitinde evde kalmış kız yaşamı sürmektedir. Hiç tanımadığı annesini aramaya gider ve onun kalabalık bir ailede banliyö yaşamı sürdüğünü öğrenir. Kendini tanıtmadan annesine yaklaşmaya çalışır...

14 Ocak 2013 Pazartesi

Sonsuzluk Ve Bir Gün Eternity And A Day / Mia aioniotita kai mia mera





Selanik'te yağmurlu bir gün... Ünlü bir yazar olan Alexander, amansız bir hastalığa yakalanmıştır. Karısından, 30 yıl önceki bir yaz gününü anlatan bir mektup alan Alexander için bütün yaşamını geçirdiği sahil kenarındaki evini terketmenin vakti gelmiştir.Ve sonunda geçmişinin ve şimdiki hayatının karışmış olduğu ilginç bir geziye çıkar. O güzel, mutlu dakikaları tekrar yaşayabilmek için... Belki bir günün içinde belki de bir sonsuzluğun...Bu yolculuğun içinde karşısına çıkan beklenmedik kişiler ise 'bugün'ün getirdiği süprizler olarak hayatının son anlarında yer edecektir.

İbrahim Bey Ve Kuran'ın Çiçekleri Monsieur Ibrahim Et Les Fleurs Du Coran




60'ların Paris'inde ergenlik çağındaki Musevi çocuk Moses, annesi kardeşini de alıp evi terkedince babasıyla mutsuz bir hayata mahkum olur. Zamanının çoğunu mahallenin Türk bakkalı İbrahim Demirci ile geçirmeye başlar. Moses'ın babası depresyon sonucu intihar edince, onu İbrahim evlat edinir. Çok bilge bir adam olan İbrahim'in ışığında Kuran'dan yaşama dair güzel şeyler öğrenir Moses. Sonunda dükkanı kapatarak bir spor araba alırlar ve İbrahim'in ülkesine, yani Türkiye'ye doğru bir yolculuğa çıkarlar. Moses, burada bambaşka bir yaşama adım atarken yepyeni insanlarla da tanışacaktır.

Metro Subway




Sarı ve dimdik saçları olan, tuhaf bir serseri, Paris metrosunun sistemini bozarak kaçmak ister. Ancak orada karşısına, kentin altında yaşayan, hiç bilmediği bir yeraltı kültürü çıkar.Sürrealist bir çalışma olan 'Subway', Luc Besson'un gelecekte yapacağı filmleri de müjdeliyordu. Kimilerine göre yönetmenin hala en iyi filmi..

Camille Claudel





Biyografik nitelikteki bu film, ünlü Fransız hetkeltraş Camille Claudel'in yaşam öyküsünü anlatıyor. Camille, dönemin ünlü heykeltraşlarından Rodin ile büyük bir aşk yaşar. Rodin de onu sever, ama zor bir adamdır. Bu nedenle ikisi de büyük acılar çekerler.... Etkileyici ve çarpıcı sahnelerle dolu film, bir sanatçının yaşamını, ondan da önce bir kadının dramını anlatıyor. Fransız sinemasının dev oyuncularından Isabelle Adjani Camille'i, Gerard Depardieu ise Rodin'i canlandırıyor.

Kiracı Locataire, Le / The Tenant




Mutsuz bir geçmişi olan bir daire ve tekin olmayan sakinleriyle bir apartman Roman Polanski'nin gerilim filmi Kiracı'nın mekanını oluşturuyor. Polanski'nin canlandırdığı Trelkovsky'nin sıradan memur hayatı, yeni bir binaya taşınmasıyla birden bire değişir. Binanın diğer sakinleri ve eski kiracıların trajik kaderleri paranoyalarına yenilerini ekler. Trelkovsky'nin gerçekleri ortaya çıkacak mıdır yoksa bütün bunlar yalnızca hayal ürünü müdür?

Pink Martini - Je Ne Veux Pas Travailler



Minik sevimli bir klip izlemeye ne dersiniz?

13 Ocak 2013 Pazar

Aşk




80'lerinde emekli ve eğitimli iki müzik öğretmeni olan Georges ve Anne, ilerlemiş yaşlarına rağmen geride kalan ömürlerini huzur ve mutluluk içerisinde geçiren bir çifttir. Ayrıca kendileri gibi müzisyen olan kızları Eva Avrupa'da onlarda uzakta ailesiyle yaşamaktadır. 
Yaşlı çiftin sakin hayatı bir gün Anne'nin kriz geçirip, boyundan aşağısının felç olması ile altüst olur. Georges sevgili karısına elinden geldiğince iyi bakar ama onun da yapabilecekleri sınırlıdır. Üstelik Anne'nin durumu git gide kötüleşmektedir. Georges çareyi en sonunda iki ayrı hemşire tutmakta bulur. Şimdi onca yıla yayılmış olan evlilikleri, bir kez daha bağlılık sınavı verecektir. 
Usta yönetmen Michael Haneke'nin son filmi olan yarı otobiyografik yapımın başrollerini Jean-Louis Trintignant ve Emmanuelle Riva paylaşıyor. 2012 Cannes Film Festivali'nden Altın palmiye ile dönen film baş yapıtlar arasında gösteriliyor.

Piyanist La Pianiste




Elfriede Jelinek'in Piyano Öğretmeni adlı romanından uyarlanan film, Viyana Müzik Konservatuarı'nda öğretim görevlisi olarak çalışan orta yaşlı bir kadın üzerine kurulu. Annesiyle aralarında sevgi ve nefret karışımı bir ilişki bulunan Erika Kohut adlı bu kadın, bir yandan saygı duyulan ve otoriter bir öğretmen görüntüsü çizerken diğer yandan karanlık arzuları ve müzik arasında ikilem yaşamaktadır. Viyana'nın kenar mahallelerindeki erotik şovlara ve porno film gösteren sinemalara gidip gelen Erika, anlam katamadığı hayatında bir tür kendi kendini tüketme sürecine girmiştir. Kendine o denli yabancıdır ki, bir sevgili edinememekte, geceleri parkta sevişen çiftleri gizlice seyretmekle tatmin bulmaktadır. Kendisine karşı garip bir hayranlık ve tutku duyan erkek öğrencisiyle iletişim kurmasının ardından, görünüşteki hayatı ve bastırılmış arzuları arasındaki duvar yıkılmaya başlar...

10 Ocak 2013 Perşembe

Oscar Adayları Açıklandı

Sizin Oscar favoriniz hangisi?



EN İYİ FİLM
Amour (Aşk)
Argo
Beasts Of The Southern Wild
Django Unchained (Zincirsiz)
Les Miserables (Sefiller)
Lincoln
Life Of Pi (Pi’nin Yaşamı)
Silver Linings Playbook
Zero Dark Thirty

EN İYİ KADIN OYUNCU
Jessica Chastain – Zero Dark Thirty
Jennifer Lawrence – Silver Linings Playbook
Emmanuelle Riva – Amour
Quvenzhane Wallis – Beasts of the Southern Wild
Naomi Watts – The Impossible (İmkansız)

EN İYİ ERKEK OYUNCU
Daniel Day Lewis – Lincoln
Bradley Cooper – Silver Linings Playbook
Hugh Jackman – Les Miserables
Joaquin Phoenix – The Master (Usta)
Denzel Washington – Flight (Uçuş)

EN İYİ YÖNETMEN
Michael Haneke – Amour
Ang Lee – Life of Pi
David O Russell – Silver Linings Playbook
Steven Spielberg – Lincoln
Benh Zeitlin – Beasts of the Southern Wild

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Alan Arkin – Argo
Robert De Niro – Silver Linings Playbook
Tommy Lee Jones – Lincoln
Christoph Waltz – Django Unchained
Philip Seymour Hoffman – The Master

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
Amy Adams – The Master
Sally Field – Lincoln
Anne Hathaway – Les Miserables
Helen Hunt – The Sessions
Jacki Weaver – Silver Linings Playbook

EN İYİ YABANCI FİLM
Amour
No
War witch
A Royal Affair
Kon-Tiki

Beni Ne Kadar Çok Seviyorsun




Paris’te bir şans oyununu kazanan bir adam olan François, ilk iş olarak Pigalle’de bir bara gider. Dillere destan fahişe Daniela’ya 100.000 Euro karşılığında parası bitene dek onunla yaşamasını teklif eder. François yalnız bir adamdır. Kalp sorunları vardır. Daniela onunla sekiz günü birlikte geçirir. Sonrasında esas sevgilisi Charly’e geri dönme kararı verir. Buna rağmen François’yı özleyerek onun yaşadığı yere gelir tekrar. Ancak bir kez fahişe olan her daim fahişedir. Daniela rolünü Monica Belluci’nin canlandırdığını söylemek gerek.

Paranoid Park




Dünya sinemasının ayrıksı yönetmeni Gus van Sant'ın yine farklı bakış açısını yansıttığı alternatif bir yapım ile karşı karşıyayız. Filmin adı, Portland'daki scate board çılgınlarının (kaykaycılar) uğrak yeri Paranoid Park'tan (nam-ı diğer Punk Park) geliyor. Yönetmen Gus van Sant, Amerikan liselerini saran şiddet sorununa eğildiği 2003 tarihli sansasyonel filmi Fil'in ardından bir kez daha ergenlerin karmaşık dünyasına el atıyor. Blake Nelson'un bestseller romanından uyarlanan filmde, ergenlik çağındaki kaykay meraklısı Alex'in bir gece kaza sonucu bir güvenlik görevlisini öldürmesi ve bu konuyu kimseye açmamaya karar vermesi üzerine gelişen olaylar aktarılıyor. Filmin oyuncularını bağımsız müzik sitesi myspace'te açtığı bir yarışmayla amatör gençler arasından seçen Gus van Sant, ergenlik çağının buhranlarına farklı bir pencereden bakmayı ihmal etmiyor. Bu filminde Wong Kar-Wai'nin de görüntü yönetmenliğini üstlenen Christopher Doyle ile çalışan Van Sant, yine kendine özgü sinema ritmini ve dilini kullanıyor. Ayrıca Doyle'un da filmde kısa bir rolü var. Bu yıl Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin onur konuğu olan yönetmen, festival kapsamında verdiği ustalık sınıfında sinemaseverlere filmden bölümler sunmuştu. Blake Nelson'ın aynı adlı romanından uyarlanan "Paranoid Park" 2007 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarıştı ve 60'ıncı Yıldönümü Özel Ödülü'nün sahibi oldu.

Coco Chanel’den Önce



Yetimhanede başlayıp, kabare şarkıcılığına uzanan daha sonra da dünyanın en önemli modacısı olma yolunda ilerleyen, masal gibi bir hayat.

Gerçek adı Gabriella Chanel olan Coco Chanel ’in Paris’e taşınmadan ve ünlü olmadan önceki yaşamından kesitleri sergileniyor.

Angel A





Filmin esas kahramanı Andre, kendi alanında pek de yetenekli olduğu söylenemeyecek bir üç kağıtçı ve dolandırıcıdır. Şehirde yaşayan insanların neredeyse yarısına onbinlerce dolar borcu vardır. Bu durumda da alacaklı belalıları peşini bırakmazlar. Her an can güvenliği bir tehdit altındadır. Aklına kurtuluş yolu olarak konsolosluğa başvurmak gelir ancak her ne kadar o kendini teknik açıdan bir Amerikalı olarak algılasa da sistem farklı işler. Kabul edilmez yardım isteği. Hal böyleyken o hapse girmeyi de göz alır ancak tam da o anda hayatına Angela adında uzun bacaklı mucize bir kadın girer. O andan itibaren de sıradaki mucize Andre’yi beklemektedir.

Cesaretin var mı aşka?






Annesi kanser ve ölmek üzere olan Julien ve göçmenliğin zorluğu ile başa çıkmaya çalışan Sophie arasında özel bir bağ vardır. Bu bağ oynadıkları cesaret oyunu sayesinde güçlenmektedir. Oyun icabı her biri sırasıyla, diğerine cesaret gerektiren, sınava sütyenle gitmek, okulun en sert çocuğunu tokatlamak gibi, zorlu görevler vermektedir. Zamanla hayatın zorlukları da bu oyunun bir parçası haline gelmektedir. Bu oyun iki arkadaş arasında büyük bir aşkı alevlendirirken aynı şekilde birbirlerine kavuşmalarınada engel olmaktadır.

Paris'te gece yarısı




Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişanlı çift Gil ve Inez, Inez'in babasının iş gereği Paris'e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar. Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini gezmekten ibaretken, özellikle damat adayın Gil'in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı gerçek üstü maceralar sadece onun değil tüm ailenin hayatını değiştirecektir... 
Zira bu genç adam, Paris’e büyük bir aşk beslemeye başlar ve edebiyatçı kimliği ve tutkusu pekişir...

64. Cannes Film Festivali'nin açılış filmi olan Woody Allen yönetmenliğindeki Paris'te Gece Yarısı'nın başrollerini Owen Wilson ve Rachel McAdams paylaşırken Gil'in edebiyat dünyasında karşılaştığı yıldızları Marion Cotillard, Kathy Bates, Carla Bruni, Adrien Brody gibi zengin bir oyuncu kadrosu canlandırıyor. 

Eğer siz de edebiyat ve sanatseverseniz, Woody Allen tarzı komik dokunuşlarla bezenmiş bu filmde Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali gibi büyük isimlere de rastlamaktan büyük keyif alacaksınız...

9 Ocak 2013 Çarşamba

Zaz - Je Veux





Fransız Filmlerinden bahsederken zaz'dan bahsetmeden olmaz, geçen sene tüm dünyada şarkıları ile fransız rüzgarları estiren zaz benim için de özel bir gruptur.

Zaz sayesinde bir blogdan parfüm kazanmıştım, bu nedenle de pek bir severim kendisini.

Konsere geldiklerinde biletleri yok satmıştı, canlı dinleme fırsatım olmadı ama olsun hala gönlümde bir tahta sahip.

Kayıp Nişanlı



Öykümüzün başladığı 1919 yılında, Mathilde henüz 19 yaşındadır ve nişanlısı Manech'in iki yıl önce gittiği cepheden geri dönmesini beklemektedir. Oysa ona Birinci Dünya Savaşı'nın bitmek bilmez cephe savaşlarından gelen tek şey, aşık olduğu adamın ülkesi için savaşırken öldüğünü haber veren bir mektup olur. Mathilde buna inanamaz; çünkü eğer sevgilisi ölmüş olsa bunu mutlaka hissedeceğini düşünmektedir. Genç kadın ne pahasına olursa olsun gerçeği ortaya çıkarmak için araştırmaya başlar. Aynı cephede savaşmış olan bir çavuştan, Manech'in dört diğer askerle birlikte işledikleri bir suçtan ötürü ölüme terkedildiklerini öğrenir. Olayları deştikçe beş genç adamla ilgili korkunç gerçeğe giderek yaklaşan Mathilde, ipin ucunu bırakmak istemez ve tüm zorluklara rağmen kavuşmayı planladığı sevgilisine ulaşmak için savaşır. Amélie'yle şapka çıkartan yönetmen Jean-Pierre Jeunet ve genç aktris Audrey Tautou ödüllü bir roman uyarlamasıyla geri dönüyorlar.

Zengin Avcısı





Irène, büyük bir otelde garson olarak çalışan Jean'ın, bir yanlış anlama sonucu milyarder olduğunu sanar. Fakat utangaç ve kendi halinde bir insan olan Jean'ın, Irène'nin kendisini sandığı kişi ile yakından uzaktan ilgisi yoktur. Zaten Irène de, Jean'ın garson olduğunu öğrenir öğrenmez, ondan kaçar...

Bir Aradayız, Hepsi Bu






Camille, boş zamanlarında çizimler yapan, Paris’te bir tavan arasında yalnız bir hayat süren bir temizlikçidir. Bir gün utangaç postkart satıcısı Philibert ile tanışır. Philibert dış dünyaya olabildiğince kapalı bir yaşam sürmektedir. Hatta, onun alışveriş gibi işlerini bile antikalarla dolu büyük evinde birlikte yaşadığı kiracısı Franck halleder.

Camille bir gün ağır grip olur ve bunun sonucunda Philibert ona taşınması için ısrar eder. Başlarda Camille ve Franck çatışsalar da, sonunda üçü beraber yaşamayı öğrenecek ve birbirlerini anlayacaklardır.

Birçok ödüle layık görülen film, Anna Gavalda'sın "Ensemble, C'est Tout" adlı romanından beyazperdeye uyarlanmıştır. 

Beautiful Lies




Bir kuaför, dul kalmış annesine şehvetli bir aşk mektubu yollar.

Sert Rüzgarlar




Paul’ün hayatı, eşi Sarah’nın ortadan kaybolması üzerine mahvolmuştur. Bir yıl boyuncu arar; fakat çabaları karşılıksız kalır. Sarah’nın gidişinden dolayı kendini suçlar ve doğup büyüdüğü Saint-Malo kentine taşınıp yeni bir başlangıç yapma kararı alır.

Meleklerin Düş Yaşamı




Ufak tefek işler yaparak geçinmeye çalışan gezgin ruhlu 20 yaşındaki İsabel'in yolu bir gün Lille şehrine düsüyor. Bu şehirde Marie adlı başka bir kızla tanışıyor. Marie'nin, Isabel'den çok farklı yönleri olmasına rağmen iki genç kız birbirleriyle içten bir arkadaşlık kuruyorlar. Isyankar ama bir o kadar da içine kapanık Maria ile dışa dönük, yaşamı daha iyimser karşılayan İsabel birlikte yaşamaya başıyorlar. Ama Marie'nin hayatına giren bir erkek bu ilişkilerini ister istemez bozuyor.
Senarist Erick Zonca'dan geç gelmiş bir ilk film.

Amelie




Şarküteri, Kayıp Çocuklar Şehri ve Alien 4 yönetmeninden Fransa'yı altüst eden yeni film. Mösyö Poulain'in bahçesinde neler oldu? Paris sokaklarında yırtılmış portreleri dolaşan esrarengiz adam kim? Yakışıklı Nino'nun fotoğraf albümü ile alıp veremediği ne var? Ve hepsinin ötesinde Amélie Poulin'i kim mutlu edecek? Jean Pierre-Jeunet tüm bu günlük hayata dair sorulara varoluşçu yanıtlarla geliyor

http://youtu.be/sECzJY07oK4

Kocaman Bir Ev Le Grand Appartement / The Very Big Apartment



1948 yasaları ve asla evde bulunmayan büyük annesi sayesinde Francesca Cigalone ve kabilesi ( düşüncesiz eşi, yetim kardeşi, yönetmen dostu ve o sıradaki sevgilisi, tuhaf anneanne, arkadaşlar, arkadaşların arkadaşları, kızı..) çok az kiraya büyük bir apartmanda yaşamaktadır. Tabi bu da ev sahibi Charlotte Falingard’ın hoşuna hiç gitmez, zira ekonomik sebeplerden dolayı onları evden çıkarıp apartmanı satmak istemektedir. Ancak Francesca’ya dava açmak her babayiğidin harcı değildir… Zira bayan çok inatçıdır ve bir zamanlar hukuk okumuştur..

Komşu Kızı Odette Odette Toulemonde



Yapım: Belçika, Fransa

Tür: Dram, Komedi
Yönetmen: Eric-Emmanuel Schmitt

Mutluluk üzerine bir komedi... Odette Toulemonde'un aslında mutlu olmak için hiçbir sebebi yok ama o mutlu. Balthazar Balsan ise mutlu olmak için her şeye sahip ancak bunu bir türlü başaramıyor. 40'lı yaşlarında 2 çocuk sahibi Odette'in günleri bir kozmetik reyonunda çalışarak, geceleriyse kostüm dikmekle geçmektedir. Paris'te yaşayan Balthazar Balsan zengin ve etkileyici bir yazardır. Odette'e göre iyimserliğinin kaynağı en sevdiği yazar olan Balsan'dır. Ortak hiçbir özelliği olmayan bu iki insan beklenmedik şekilde bir araya gelirler.